Bir önceki yazımda genel olarak elementler üzerinden 2018’e hangi enerjilerin hakim olduğuna dair yazdım. Daha geniş bir bakış açısı kazanmak adına önce bu yazıyı okuyabilirsiniz. Bu yazımda ise Satürn Oğlak etkileri ile 2018’deki önemli retrolar hakkında bilgiler var. 2018’e ait üçüncü yazı serisinde ise Uranüs ve Kiron’un burç değişimleri ile tutulmaları ele alacağım.
Bugüne kadar mutlaka duymuşsunuzdur Satürn yöneticisi olduğu Oğlak burcuna giriyor veya başka bir deyişle yuvaya dönüyor diye, burada yöneticilikten kasıt aslında Oğlak burcu ile Satürn’ün enerjilerinin birbirine yakın olmasıdır. Oğlak burcu ile yani 21 Aralık gündönümü itibariyle Kış mevsimine girmiş oluruz. Kış mevsimi bize zevklerimizden çok sorumluluklarımızı hatırlatır, kişisel tatminlerimizi bir yana bırakma ve günlük angaryaları yerine getirme zamanıdır. Erken uyanıp karları küremek lazım, ısınmak için odun toplamak gerekir, yemek için de acele etmeliyizdir hava kararmadan bütün bunların tamamlanmalı. Kış mevsimi aynı Satürn gibi bizi gıcık etmeye çalışmaz, hatta odunları kesip kesmediğimiz umrunda bile değildir. Ne yapmak istiyorsak onu yapmakta özgürüz; tembellik edip günün sonunda açlıktan da ölebiliriz. Kış da Satürn de bunu önemsemez açıkçası.
Kış, yani Oğlak ve Satürn bu açıdan baktığımızda oldukça realistiktir, ikisi de bize ağustos böceği değil karınca olmamız gerektiği mesajını verir. Hayatta kalmamızı sağlayan pratiklerle bağlantılıdırlar. Satürn bu sebeple Oğlak burcunu sever, burada doğasının olumlu özelliklerini yansıtmaya daha yatkındır. Enerjisi daha rahat akar. Dolayısıyla önümüzdeki bu 2,5 yıl Satürn’ün en güçlü olduğu zamanlar olacak.
Bu dönem hepimize eylemlerimizin sorumluluğunu almayı öğretecek. Bu bence en önemli Satürn sınavı olarak karşımızda duruyor. Oğlak burcundaki Satürn yetişkin olmayı, olgunluğu temsil eder. Hayatlarınızda olgunluk gösteremediğiniz, çocukça davranmakta direndiğiniz zamanları düşünün. İşte sınav oralardan gelecek. Kim bilir belki bu 2,5 yılın sonunda Satürn’ü suçlamayı bile bırakırız artık, kendi eylemlerimizin ve hatta düşüncelerimizin sorumluluğunu üstlenmeyi öğrenmiş oluruz. Kurban psikolojisine yer yok burada.
Başka neye yer yok? Tembellik? Aslında mesele tembellik de değil, ertelemek. Bugünün işini yarına bırakmak, işte buna yer yok Satürn – Oğlak döneminde. Ertelenen o çürük dişin sonuçları bu sefer daha pahalıya mal olabilir. Önceki yazımda da belirttiğim gibi –Şimdi- en önemli anahtar bu enerjiyi doğru kullanabilmek için. Geçmişe ahlanıp vahlanmaya veya yarına yüklemeye yer yok artık, ne varsa ŞİMDİ ve BURADA.
Diğer taraftan Satürn – Oğlak başka zamanlarda yakalaması zor olan fırsatlar ve potansiyeller sunuyor bizlere. 2018’de yaratmak istediğimiz realiteyi yaratmamıza yardım edecek yeni alışkanlıklar ve rutinleri hayatımıza getirmemiz mümkün. Yeni bir seviyede içsel disiplin yaratarak meydan okuyucu deneyimlerle karşılaştığımızda dimdik ayakta durabiliriz. Bu dinamik toprak enerjisi aynı bir oğlak gibi yükseklere sıçramamıza yardım edecek, tabii ki eğer hedeflerimizi belirlemişsek.
Oğlak burcundaki Satürn neyin doğru neyin yanlış olduğuyla bağlantılıdır. Kolektif olarak etik ve ahlaki değerlerimizin sorgulanacağı, bireysel onur ve dürüstlük seviyemizin sınanacağı deneyimler de kapımızı çalacak. Burada öne çıkan soru ise neyin doğru neyin yanlış olduğunu belirleyen kriterlerdir. Satürn de Oğlak burcu da gelenekseldir ve yapılandırma, sistematize etme fonksiyonları vardır. Bu noktada eski değerlerin gündeme gelmesi ve eski – yeni tartışmalarının alevlenmesi de olası görünüyor. Diğer taraftan Berlin Duvarı’nın da yine bir Satürn – Oğlak döneminde yıkıldığını unutmamak gerek. Varolanın değişimine, yıkımına dair güçlü bir etkisi var Satürn – Oğlak dönemlerinin.
Karma. Satürn deyince akla gelen ilk kelimelerden biri. Her eylemin bir sonucu olduğunu anlatan evrensel bir prensip. Satürn Oğlak’tayken bu evrensel prensibin oldukça etkin çalışacağını ve eylemlerimizin sonuçlarını kısa sürede göreceğimizi düşünüyorum. 2018’de politikacıların, sistem kurucuların, diktatörlerin karmalarını ödemelerine şahit olabiliriz. Diğer taraftan karma, her zaman ceza olarak işlemez, tatlı karmalardan da bahsedebiliriz bu süreçte, iyi niyetli eylemlerin ödüllerini alma zamanı.
“Ödül beklentisi olmaksızın, nezaketli, plansız bir davranışda bulunun, bir gün birinin sizin için aynı şeyi yapacağını bilerek güvende olun. ” Prenses Diana (Satürn’ü Oğlakta)
2018’de Oğlak enerjisi en güçlü şekilde hissedeceğimiz zaman ise Nisan ayına denk geliyor. Nisan ayı Mars ve Plüto’nun Oğlak burcundaki kavuşumuyla bir hayli meydan okuyucu ki bu kavuşuma uzak da olsa Satürn de eşlik ediyor. Uranüs 29 derecede Koç burcuna veda etmeye hazırlanıyor. Küresel ölçüde çalkantılı bir ay olma ihtimali yüksek. Bireysel seviyede ise haritalarımızda Oğlak burcunun denk geldiği yaşam alanlarıyla bağlantılı olarak muazzam bir dönüşüm gücü var.
Dışarıda değil, herşey içeride
Gezegenlerin retro ( geri hareket) dönemlerinde enerjileri daha yavaş bir şekilde bizlere ulaşır. Retro olmadıkları zaman enerjilerini ileriye fırlayan bir ok gibi düşünebiliriz ancak retro yaptıklarında bu ok “slow motion” yapar. 2018 retrosu bol bir yıl olacak, bu da aslında dışarıda, fiziksel alemde birşeyleri biraraya getirmeden, realize etmeden önce içselleştirmemiz gerektiğini gösteriyor.
19 Nisan – 7 Eylül tarihleri arasında ise Satürn geri hareket edecek, bu süre içerisinde dışaraya yönelik motavisyon ve disiplinimizi içeriye yöneltebiliriz. Yani bahsettiğim içsel disiplini oluşturmak için harika bir dönem ve tabii ki daha önce yarattıklarımızın ve eylemlerimizin karşılığını da alabiliriz Satürn Retro iken. Hemen hemen aynı tarihlerde ( 23 Nisan – 2 Ekim ) Pluto da yer altına geri dönecek yani Retro yapacak, gökyüzünün iki ağır topu Pluto ve Satürn retro yaparken Mars’ın da onlara katılması kolektif olarak zorlayıcı deneyimleri karşımıza getirebilir. Yaz aylarında eyleme geçme enerjimizin kısılması sinirsel gerginliklere yol açabilir. Aslında Mars retrosunun yaz aylarına denk gelmesi doğru bir zamanlama olarak görünüyor çünkü yaz ayları zaten kendimizi dinlemeye aldığımız zamanlardır. Dolayısıyla Haziran sonundan Ağustos sonuna kadar yeni projeleri hayata geçirmek yerine zihnen ve fiziken kendinizi dinlenmeye almanızı tavsiye ederim.
Venüs’ün de bu yıl ( 5 Ekim – 6 Kasım) çoğunluğu Akrep burcunda geçecek bir retro dönemi var, bu süreçte ikili ilişkilerimizde akrep burcunun gölgesiyle yüzleşebiliriz. Haset, kıskançlık, nefret, kin ve öç alma gibi duygulara yenik düşmemek adına bu dönemde Akrep burcunun şifacı arketipini ilişkilerimizde görünür kılmaya çalışabiliriz. 40 günlük bu retro yolculukta ilişkilerimiz, sevgiyi alma ve verme kapasitemiz, zevklerimizle ilgili konulardan ve hatta finansal açıdan meydan okumalara hazır olsak iyi olur. Venüs retro döneminde de Venüsyen konularda (ilişkiler, evlilik, sanat ve estetik) yeni başlangıçlar yapmak yerine varolanı içselleştirmek gerekir.
2018’de Sonbaharın sonlarına doğru en son Venüs’ün de retro hareketinden çıkmasıyla birlikte hayatlarımızda bir hızlanma açığa çıkacak. Yaz ayları ve hatta sonbaharda arda arda gelen retrolarla dış dünyaya ait ritim yavaşlayacak ve kışa birşeyleri başlatma, harekete geçme enerjisi ve motivasyonuyla gireceğiz.
O halde 2018 kış ve ilkbahar ayları Satürn Oğlak enerjisini kullanmak yani harekete geçmek, çalışmak, öz-disiplin oluşturmak, sorumluluklarımızın farkına varmak, büyümek ve olgunlaşmak için en ideal zamanlar olarak görünüyor.
Sevgiyle,
Eda Ocak Zakaria, ASA
Astrolojinin rehberliğinde kendinizi daha iyi tanımak, doğum haritanızda yatan potansiyelleri keşfetmek, hayatınızdaki engellerin neden kaynaklandığını ve nasıl akış sağlayacağınızı öğrenmek ve hayatınıza yeniden yön vermek istiyorsanız, bireysel danışmanlık için lütfen danışmanlık bağlantısına veya eda.ocak@gmail.com adresine yazınız.
Yorum Yap